Müslüman ve
Hıristiyanların inanç tartışmalarında uyuşamadıkları en önemli konu İsa'nın
Oğulluğudur. Hıristiyanlar, İsa'nın, Tanrı Oğlu olduğunu onaylarlar;
Müslümanlar, İsa'nın Tanrı Oğlu olduğunu reddederler. Her iki taraf da kendi
farklı yollarında giderlerken haklı olduklarından ve karşı tarafından
yanıldığına emin olarak anlaşamamak için anlaşılmışlardır.
Ancak acaba
başka bir seçenekten söz edilebilir mi?
Bu öneri ile
birlikte şu sorular ortaya çıkmaktadır;
Hıristiyanlar
İsa'nın Oğulluğunun Müslümanlar için ne ifade ettiğini ve Müslümanların bunu
neden reddettiklerini gerçekten anlamış mıdırlar? Aynı şekilde Müslümanlar da
İsa'nın Oğulluğunun Hıristiyanlar için ne anlam taşıdığının ve bunun neden
onayladıklarının gerçekten farkında mıdırlar?
Kur'an'ı Kerim açık bir şekilde "Tanrı'nın
Oğlu" fikrini reddediyor. Neden? Çünkü Kur'an'da hep fiziksel
veya bedensel durumlardan bahsedilmektedir:
"Doğrusu Rabb'imizin şanı
yücedir. O, ne eş,
ne de çocuk edinmemiştir." (Cin
72:3)
"(O) gökleri ve yeri yoktan
var edendir. O'nun nasıl çocuğu olabilir ki? Kendisinin bir eşi yoktur."
(En'am 6:101)
"Allah'ın bir evlât
edinmesi, olacak şey değildir! O, bundan münezzehtir. Bir işe hükmettiği
zaman, ona sadece «Ol!» der ve hemen olur." (Meryem 19:35)
"Rahmân çocuk edindi."
dediler... Rahmân'ın çocuk
edinmesi yakışmaz." (Meryem 19:88 & 92)
"(O), bir çocuk
edinmemiştir, mülkünde ortağı
yoktur." (Furkan 25:2)
Arapça'da “oğul” veya “çocuk” edinmeyi ifade edebilmek için iki
farklı kelime kullanılabiliyor: “Veled” veya “İbn”. “İbn”
hem fiziksel hem de mecazi veya ruhsal anlamda kullanılabiliyor; ama "Veled"
daha çok fiziksel olarak kullanılır. Arapçadaki “Veled” ve “İbn”
kelimeleri daha iyi anlayabilmek için Kuran’ı Kerimden birkaç ayeti
ayrıntılarıyla inceleyelim.
Kur’ân 4:171
إِنَّمَا
اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ = innemâllâhu
ilâhun vâhid(vâhidun), subhânehû en yekûne lehu veled(veledun)
Türkçe anlamı:
Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir.
Kur’ân 2:116
وَقَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا ۗ سُبْحَانَهُ ۖ
بَل لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ كُلٌّ لَّهُ قَانِتُونَ = Ve kâlûttehazellâhu veleden, subhâneh(subhânehu), bel lehu mâ fîs semâvâti vel
ard(ardı), kullun lehu kânitûn(kânitûne).
Türkçe anlamı:
Allah çocuk edindi» dediler.
Hâşâ! O, bundan münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur, hepsi
O'na boyun eğmiştir.
Kur’ân 72:3
وَأَنَّهُ تَعَالَىٰ جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً
وَلَا وَلَدًا
= Ve ennehu teâlâ
ceddu rabbinâ mettehaze
sâhıbeten ve lâ veledâ(veleden).
Türkçe anlamı:
Hakikat şu ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne eş ne de çocuk
edinmiştir.
Kur’ân 6:101
بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُن
لَّهُ صَاحِبَةٌ ۖ
وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ ۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ = Bedîus
semâvâti vel ard(ardı), ennâ yekûnu
lehu veledun ve lem tekun lehu sâhıbeh(sâhıbetun), ve halaka kulle şey’(şeyin), ve huve bikulli
şey’in alîm(alîmun).
Türkçe anlamı:
O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu
olabilir! Her şeyi O
yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur.
Daha öncede belirttiğimiz gibi Arapçada "Veled"
kelimesi daha çok fiziksel anlamda kullanılır. Kuran’ı Kerim 72:3 ve 6:101.
ayetlerde bunu çok açık ve net bir şekilde anlıyoruz. Allah “ne eş (sâhıbeten) ne de çocuk
(veledâ) edinmiştir.” “O'nun eşi olmadığı
halde nasıl çocuğu olabilir”! Allah’ın fiziksel oğul edindiği ve Kuran’ı
Kerimin açıkça reddettiği bu yanlış ve sapkın öğretinin kökü, çeşitli yer ve
zamanlarda yaşamış ve sapkın bir öğretiyi izlemiş (sözde) Hıristiyan bir gruba
dayanmaktadır. Bu grup Allah, Meryem ve İsa diye çok tanrılı ve putperest bir
anlayışa sahipti. Kutsal Kitap bu inancı bu tür bir sapıklığı asla ve asla
içermemiştir. Bu gerçekten de küfürdür. Kutsal Kitaba göre Allah
doğrulmamış ve doğurmamıştır, eşi, benzeri yoktur!
Kur’ân 19:35
مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن
وَلَدٍ ۖ سُبْحَانَهُ ۚ إِذَا قَضَىٰ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ = Mâ kâne lillâhi en yettehıze min veledin
subhâneh(subhânehu), izâ
kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).
Türkçe anlamı:
Allah’ın çocuk edinmesi düşünülemez. O, bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği
zaman ona sadece “ol!” der ve o da oluverir.
Kur’ân 19:88
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَٰنُ وَلَدًا = Ve kâluttehazer rahmânu veledâ(veleden).
Türkçe anlamı:
«Rahmân çocuk edindi»
dediler.
Kur’ân 19:91
أَن دَعَوْا لِلرَّحْمَٰنِ وَلَدًا = En
deav lir rahmâni veledâ(veleden).
Türkçe anlamı:
Rahman'a çocuk yakıştırdılar
diye...
Kur’ân 19:92
وَمَا يَنبَغِي لِلرَّحْمَٰنِ أَن
يَتَّخِذَ وَلَدًا
= Ve mâ yenbagî lir
rahmâni en yettehıze veledâ(veleden).
Türkçe anlamı:
Hâlbuki Rahmân’a bir çocuk edinmek yakışmaz.
Kur’ân 25:2
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا … = Ellezî
lehu mulkus semâvâti vel ardı ve lem yettehız veleden
Türkçe anlamı:
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur, O, bir çocuk edinmemiştir, …
Kur’ân 17:111
وَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي لَمْ
يَتَّخِذْ وَلَدًا
= Ve kulil hamdu
lillâhillezî lem yettehız veleden …
Türkçe anlamı:
Ve de ki: 'Övgü, ALLAH'adır. O çocuk edinmemiştir, …
İncil’de bulunan
Tanrı'nın Oğlu kavramı "veled" değil, "İbn"dir.
Yani İncîl'de bulunan kavram fiziksel değil, ruhsal veya mecazi anlamında
bulunmaktadır. Bu bilgiler ışığında Kutsal Kitapta İsa’nın oğulluğunun
nasıl olduğunu anlatan bir ayete göz atalım. Kutsal Kitabın Arapça tercümesinden
okuyoruz:
Kutsal Kitap, Yuhanna 3:16
Kutsal Kitap, Yuhanna 3:16
لأَنَّهُ هَكَذَا أَحَبَّ اللَّهُ
الْعَالَمَ حَتَّى بَذَلَ ابْنَهُ الْوَحِيدَ لِكَيْ لاَ
يَهْلِكَ كُلُّ مَنْ يُؤْمِنُ بِهِ بَلْ تَكُونُ لَهُ الْحَيَاةُ الأَبَدِيَّةُ = Li annaho hakatha ahabba Allaho al
alam hatta bithal ibnihi al
wahid likay la
yahliko kol man yo'min bihi bal takoon laho al hayah al abadiya
Türkçe anlamı:
Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri
mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.
Görüldüğü gibi Arapça tercümede İsa El-Mesih ‘Veled’
Allah değil ‘İbn’ Allah olarak çevrilmiştir. Elbette, hiç bir gerçek Hıristiyan
Tanrı'nın fiziksel bir ilişki içinde bulunduğuna inanmıyor. Hem Kitab-ı
Mukaddes'e göre, hem de Kur'an'a göre Meryem'in gebe kalması olağanüstü bir şekilde
gerçekleşmiştir.
" Bundan ötürü Rab'bin
kendisi size bir belirti verecek: İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak;
adını İmmanuel koyacak." (İşaya 7:14)
" Çünkü bize bir çocuk
doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı
Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak."
(İşaya 9:6)
"Rab'bin bir meleği ona
rüyada görünerek şöyle dedi: 'Davut oğlu Yusuf, Meryem'i kendine eş olarak
almaktan korkma. Çünkü onun
rahminde oluşan, Kutsal Ruh'tandır. Bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını
günahlarından kurtaracak olan
Odur. Bütün bunlar, Rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu söz
yerine gelsin diye oldu:
"İşte kız gebe kalıp bir oğul doğuracak. O'nun adını İmanuel koyacaklar." İmanuel, 'Tanrı
bizimledir' demek.'" (Matta 1:20-23)
"Ama melek ona, "Korkma
Meryem" dedi, "sen Tanrı'nın
lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine
'en yüce Olan'ın Oğlu' denecek.
Rab Tanrı O'na atası Davud'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakub'un soyu
üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin
sonu gelmeyecektir. Meryem meleğe, 'Bu nasıl olur, ben erkeğe
varmadım ki? dedi. Melek ona şöyle cevap verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce
Olan'ın gücü senin üstüne
gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal,
Tanrı Oğlu denecek." (Luka
1:30-35)
"Benim nasıl oğlum olur,
dedi bana bir insan dokunmadı
ve ben bir kahpe de değilim." (Ruh): "Öyledir,
dedi, Rab'bin: 'O bana kolaydır. Onu insanlara,
(kudretimizi gösteren) bir işâret ve bizden bir rahmet kılmak için (bunu
yapacağız)' dedi" ve iş olup bitti." (Meryem 19:20-21)
"O ki ırzını korudu, biz de on(un
rahim)e rûhumuzdan üfledik." (Tahrîm
66:12)
Şimdiye kadar, en azından her iki kitaptan şunu tespit ettik: İsa'nın doğuşu
tüm insanlardan çok farklıyıdı. Ayrıca, Kur'an'a göre İsa Mesih çok özel
bir ünvan taşıyor: "Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi... Allah seni,
kendisinden bir kelime ile müjdeliyor." (Al-i
İmrân 3:39 & 45)
Bu ayetti İncil ile karşılaştırırsak, çok ilginç bir şey
görüyoruz:
"Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.
Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. Söz insan olup aramızda yaşadı.
Biz de O'nun yüceliğini, Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan
biricik Oğul'un yüceliğini gördük." (Yuhanna
1:1-2, 14)
Kitab-ı Mukaddes'te İsa "Tanrı Oğlu"
olarak sık sık tanımlanıyor ve Mika peygambere göre bu doğacak olan "Mesih'in"
başlangıcı yoktur:
"Ve sen Yahuda binleri arasında bulunmak için küçük
olan Beyt-lehem Efrata, İsrail üzerine hükümdar olacak adam bana senden
çıkacak; ve onun çıkışı eski
vakitten, ezeli günlerdendir." (Mika 5:2)
Kitab-ı Mukaddes'e göre, İsa Mesih doğmadan önce, Tanrı’nın Sözü olarak Tanrı'yla birlikte idi, ve Söz Tanrı idi. Yani, Tanrı’nın Sözü ebedidir! Gördüğümüz gibi, bu Tanrı Oğlu ifadesi, fiziksel ve
cinsel bir ilişkiyi kastetmiyor: İncîl'e göre, İsa "Mesih" Ruhsal anlamda Tanrı'nın Oğludur. Kuran’ı
Kerimde de İsa Mesih Tanrıdan bir ruh olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir. “…
Meryem oğlu Îsâ Mesih, sadece Allâh'ın elçisi, O'nun Meryem'e attığı
kelimesi ve O'ndan bir ruhtur…” (Kuran 4:171). İsa Allahın Kelimesi ve O’ndan
bir ruh, "Tanrı'nın Oğlu" deyimi de İsa Mesih'in "Baba
Tanrı" ile olan ilişkisini ve birlikteliğini ifade etmek için
kullanılır.
"İsa'yı gördükleri
zaman O'na tapındılar.
Ama bazıları kuşku içindeydi. İsa yanlarına gelip kendilerine şunları
söyledi: Gökte ve yeryüzünde bütün
yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim
olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul, ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz
edin. Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim." (Matta
28:17-20)
Hz. İsa ne zamana kadar "Mesih İmanlılarla" beraber olacağanı vaat
etti? "İşte ben, dünyanìn
sonuna dek her an sizinle
birlikteyim." Peki, şimdi bakalım; İsa Mesih esasen kimdir?
O, Allah’ın Sözüdür!
"Başlangıçta Söz (Logos)
vardı. Söz Tanrı'yla
birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O,
Tanrı'yla birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiç
bir şey O'nsuz olmadı. Söz
insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini Baba'dan gelen, lütuf ve
gerçekle dolu olan biricik Oğul'un
yüceliğini gördük." (Yuhanna 1:1-3 & 14)
"Gökten inmiş olan İnsanoğlu'ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır.
Yukarıdan gelen, herkesten üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve
dünyadan söz eder. Gökten
gelen ise, herkesten
üstündür." (Yuhanna 3:13 & 31)
Gökten esas inen, Tanrı Sözü (Kelâmullâh) diye bilinen İsa Mesih'in
Kendisidir! Gördüğümüz gibi, bu Tanrı'nın
Oğlu ifadesi, fiziksel ve
cinsel bir ilişkiyi kastetmiyor: İncîl'e göre, İsa "Mesih" Ruhsal anlamında Tanrı'nın Oğludur.
Kur'an'a göre İsa Mesih bu aynı özel ünvanı taşıyor:
"Meryem oğlu İsâ Mesîh...O'nun Meryem'e attığı kelimesi ve O'ndan bir rûhtur."
(Nisâ 4:171)
"Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve
iyilerden bir peygamber olacak Yahyâ'yı müjdeler," diye ünlediler.”
(Al-i İmrân 3:39)
Burada kelime ile Hz. İsâ'ya
işaret edilmektedir. Başka bir âyette de İsâ'dan Allah'ìn kelimesi olarak bahsedilir. Hz. Yahyâ, onun gerçek
peygamber olduğunu tasdik etmiştir.
"Yahya O'na tanıklık etti. Yüsek sesle
şöyle dedi: 'Benden sonra gelen benden
üstündür. Çünkü O benden
önce vardı' diye sözünü ettiğim kişi budur." (Yuhanna 1:15)
"İsa, 'Size
doğrusunu söyleyeyim, İbrahim
doğmadan önce ben varım' dedi." (Yuhanna 8:58)
"Ey Meryem, Allah seni, kendisinden bir kelime ile müjdeliyor: Adı Meryem oğlu İsâ Mesih'dir; dünyâda da, âhirette
de yüzde (şerefli) ve
(Allâh'a) yakın olanlardandır." (Al-i İmrân 3:45)
Bu Kur'an'daki ayetleri İncîl ile karşılaştırırsak, çok ilginç bir şey
görüyoruz: İsa Mesih,
Allah’ın Sözüdür. Allah'ın sonsuz "Logos"udur.
Allah'tan bir kelimedir. Hz. İsa Mesih Allah’ın Kelamı olarak ebediyetten
geliyor. "İsa, 'Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım'
dedi." (Yuhanna 8:58) Hz. İşaya'ya
ve Hz. Mika'ya göre bu
doğacak olan "Mesih'in" başlangıcı yoktur, ve gerçekten İsa'nın doğuşu tüm insanlardan
çok farklı idi. Bir bakire kızdan babasız olarak doğdu.
"Bunun için Rab kendisi
size bir alâmet verecek; işte kız gebe kalacak, ve bir oğul doğuracak, ve onun
adını İmmanuel koyacak."
(İşaya 7:14)
"Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun
omuzu üzerinde olacak, ve onun adı: Acîp Öğütçü, Kadir Allah, Ebediyet Babası, Selâmet Reisi çağırılacaktır."
(İşaya 9:6)
"Ve sen Yahuda binleri arasında
bulunmak için küçük olan Beyt-lehem Efrata, İsrâil üzerine hükümdar olacak adam
bana senden çıkacak; ve onun çıkışı eski
vakitten, ezeli günlerdendir."
(Mika 5:2)
Kitab-ı Mukaddes'e göre, İsa
Mesih doğmadan önce, Tanrı’nın Sözü olarak Tanrı'yla birlikte idi, ve Söz Tanrı idi. Yani, Tanrı’nın Sözü ebedidir!
İncîl'de de bu aynı gerçeği görürüz:
"İsa Mesih'in doğumu da
şöyle oldu: annesi Meryem,
Yusuf'la nişanlanmıştır. Ama evlenip birleşmelerinden önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe kaldığı anlaşıldı.
Davut oğlu Yusuf, Meryem'i kendine eş
olarak almaktan korkma.
Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal
Ruh'tandır. Bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını
günahlarından kurtaracak olan O'dur. Bütün bunlar, Rab'bin peygamber
aracılığıyla bildirdiği şu söz yerine gelsin diye oldu: "İşte kìz gebe kalıp bir oğul doğuracak. O'nun adını İmanuel koyacaklar." İmanuel, "Tanrı
bizimledir" demektir." (Matta
1:18 & 20-23)
"Ama melek ona,
"Korkma Meryem"
dedi, "sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın,
adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine 'en yüce Olan'ın Oğlu'
denecek. Rab Tanrı O'na,
atası Davud'un tahtını
verecek. O da sonsuza de
Yakub'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin
sonu gelmeyecektir. Meryem meleğe, "Bu nasıl olur, ben erkeğe varmadım ki? dedi.
Melek ona şöyle cevap verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan'ìn gücü senin üstüne gölge salacak.
Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı
Oğlu denecek. Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur." (Luka
1:30-35 & 37)
"İsa bunları söyledikten
sonra, gözlerini gökyüzüne dikip şöyle dedi: Baba, saat geldi. Oğlunu yücelt ki, Oğul da seni
yüceltsin. Çünkü sen O'na tüm insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki,
O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan
seni ve gönderdiğin İsa Mesih tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi
tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim. Baba,
dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni
yanında yücelt." (Yuhanna 17:1-5)
"İsa Mesih dün, bugün
ve sonsuza dek aynıdır."
(İbraniler 13:8)
İsa Mesih Tanrı’nın Sözüdür, ve Tanrı’nın Sözü dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır. O
zaman İsa Mesih'in İncîl'deki sözlerinin kaybolması olanaksızdır. İsa
Mesih'in sözleri ne zamana kadar geçerlidir? Ta ki kıyamet gününe kadar! Dünyâda da, âhirette! Sonsuza dek aynıdır!
Anlaşılıyor ki, eğer herhangi bir yanlış anlayış varsa, bu yanlışlık Tanrı'nın
saf Kutsal Kitaplarından değil, insanların yanlış yorumlarından
kaynaklanmaktadır.
"Gerçeğin bildirisini
doğru kullanarak kendini
Tanrı'ya makbul ve alnı ak bir işçi olarak sunmaya gayret et." (2
Timoteyus 2:15-16)